“O’nun en büyük eseri sonsuza kadar var olacak Türkiye Cumhuriyeti’dir”

09.11.2023

CHP Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır’dan 10 Kasım mesajı

“O’nun en büyük eseri sonsuza kadar var olacak Türkiye Cumhuriyeti’dir”


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır, ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 85. ölüm yıldönümünde münasebetiyle anma mesajı yayımladı.

İlçe Başkanı Çakır’ın mesajı şöyle: “Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın önderi, Cumhuriyetimizin kurucusu, ebedi başkomutanımız, dünyanın gördüğü en büyük asker ve devlet adamı, bağımsızlığımızın mimarı, şanlı partimizin kurucusu ve ebedi genel başkanı, eşsiz devrimci Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü sonsuzluğa intikal edişinin yıl dönümünde büyük bir özlem, şükran ve minnetle anıyoruz.

Büyük Atatürk’ün düşünceleri her geçen gün daha iyi anlaşılmakta, coğrafyamızda yaşanan acı sorunlara cevap olmaktadır.  Atatürk’ün devrimleri bölgemizde model olmaya devam etmekte, mazlum milletler bugün de onun ışığıyla umut bulmaktadır.

Mustafa Kemal Atatürk ‘Millet Egemenliği’ düşüyle, gençlik yıllarını savaş meydanlarında geçirmiş bir lider, bir deha ve bir bilge devlet adamıdır. 57 yıllık ömrüne nice mücadeleler ve zaferler sığdıran Büyük Önder’in en büyük mirası ise şüphesiz, özgür ve bağımsız Cumhuriyetimizdir. Kurduğu demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti, tüm mazlum milletler için umut ışığı olmuştur.

O’nun en büyük eseri sonsuza kadar var olacak Türkiye Cumhuriyeti’dir. Cumhuriyet kula kulluk etme zincirlerini kırmış, bu topraklarda yaşayan herkesi eşit hak ve sorumluluk sahibi yurttaş olarak bu ülkenin asli sahibi haline getirmiştir.  Bu ülkede egemenlik bir şahıs, zümre veya grubun değil milletindir. Bugün bu noktadan geriye dönemeyiz. Milletimiz kula kulluk zincirlerini asla boynuna takmayacak, özgürlüğünü ve temel haklarını tek bir kişinin insafına bırakmayacak, bu ülkeyi yönetmeye devam edecektir. Atatürk’ün devrimleri ve eserleri sayesinde bu ülkenin bütün çocukları bu ülkenin bütün makamlarına gelme hakkını kazanmış, halkımız kendi kendini yöneterek kendi kaderini kendi belirleme gücüne sahip olmuştur. Unutulmamalıdır ki bugün bu ülkede bir makam veya mevki sahibi olarak büyük milletimize hizmet etme ayrıcalığına sahip olan herkes bunu Atatürk’e ve devrimlerine borçludur. Bugün bağımsızlığımızı yok etmek, milletimizin sahip olduğu egemenliği türlü yollarla gasp ederek, egemenliği eline almak, özgürlüğü yok ederek kula kulluk esasına dayanan bir rejim peşinde olanlar hedeflerine asla ulaşamayacak, halkımızın çelik gibi iradesi karşısında hezimete uğrayacaklardır

Cumhuriyetimizin temeli olan demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkesi bugün de karşı karşıya olduğumuz adaletsizliklerin, haksızlıkların, ekonomik ve sosyal sorunların çaresidir. Laiklik, din ve vicdan özgürlüğünün garantisi, devlet yönetiminde liyakat esasının temeli, eşit yurttaş olarak birlikte barış ve huzur içerisinde yaşamamızın da teminatıdır. Onun bize emanet ettiği Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir. Bu anlayış ile yoksulluğu yok etmek, gelir adaletsizliğini ortadan kaldırmak ve bu ülkenin bütün çocuklarının kendi güç ve imkanlarıyla refah içerisinde yaşamasını sağlamak devletin görevidir.

O’nun eşsiz devrimci fikirleri ile aydınlattığı bu yolun sonunda, inanıyorum ki ülkemiz, bağımsız yargı ve eksiksiz bir millet egemenliğine kavuşacaktır. Cumhuriyetin fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür evlatları, ülkemizin siyasi bağımsızlığını ekonomik bağımsızlık ile perçinleyecek, liyakat esasına dayalı, laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti tüm ilkeleriyle, Cumhuriyetimizin II. yüzyılında hayata geçirilecektir.

Cumhuriyetin 12’nci yıl kutlamaları sırasında kendisinin veciz bir şekilde ifade ettiği gibi “Atatürk, bizden biridir.” Büyük kahraman bunu ifade ederek bizlere bir gerçeği haykırmaktadır. Bu ülkede yaşayan herkes bu ülke üzerinde bir Mustafa Kemal olarak sorumluluk sahibidir. Bugün olan olaylara seyirci kalamayız, adaletsizliklere, haksızlıklara elimiz kolumuz bağlı duramayız. Vatanı koruma sırası geldiğinde bir yana çekilemeyiz, haksızlıkların karşısında durmak, adaletsizlikleri yok ederek adaleti hâkim kılmak, özgürlüğü yok etmeye çalışanların karşısına dikilerek özgürlüğü korumak bu ülkede yaşayan herkesin görevidir. Atatürk’ün kurucusu olduğu Cumhuriyet Halk Partisi bu görevin bilinci ve yüksek sorumluluğu ile demokrasimizi güçlendirecek, adaleti sağlayacak ve Türkiye’yi çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkaracaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle Büyük Atatürk’ü bir kez daha rahmetle anıyor, onun aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.”