Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın’ın bu sabah gözaltına alınması ile ilgili açıklamada bulundu.

“Bugün, Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları Genel Başkanımız Cem Aydın’ın bir sosyal medya paylaşımı nedeniyle gözaltına alınması, ülkemizin içinde bulunduğu demokratik gerilemenin ve hukuksuzluğun en çarpıcı örneklerinden biri olarak tarihe geçmiştir.” diyen Çakır, “Bu durum, ne yazık ki hukuk devleti ilkesinin sürekli olarak zedelendiği, ifade özgürlüğünün baskı altına alındığı ve iktidarın eleştiriye tahammülsüzlüğünün artık sistematik bir hale geldiği bir sürecin devamıdır.” ifadelerini kullandı.

İlçe Başkanı Çakır, açıklamasında şunları dile getirdi: “Son dönemde CHP’li belediye başkanları, milletvekilleri, parti üyelerimiz ve vatandaşlarımız üzerinde artan baskılar, iktidarın adaleti kendi siyasal çıkarları doğrultusunda bir sopa olarak kullandığını açıkça göstermektedir. Dün CHP’li belediye başkanları, bugün ise gençlik hareketimizin en üst düzey temsilcilerinden biri olan Cem Aydın’ın hedef alınması, toplumun demokratik taleplerine ve halkın değişim iradesine vurulmak istenen bir zincirdir. Ancak unutulmamalıdır ki bu baskılar ne bizim haklı mücadelemizi durdurabilir ne de halkın sesi olan Cumhuriyet Halk Partisi’ni susturabilir.

Bu tür gözaltılar ve hukuki süreçlerin benzerlerini geçmişte defalarca yaşadık. Gezi Direnişi sürecinden bu yana, gençlerin fikirlerini özgürce ifade etme hakkı hedef alınmış, binlerce yurttaşımız çeşitli bahanelerle gözaltına alınmış ve yargı yoluyla sindirilmeye çalışılmıştır. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun geçmişteki sosyal medya paylaşımları nedeniyle yıllar sonra yargı önüne çıkarılması, bu hukuksuzluk sürecinin ne kadar uzun vadeli bir baskı stratejisinin ürünü olduğunu gözler önüne sermektedir. Yine Ekrem İmamoğlu’na yönelik hukuksuz yargı kararları ve çeşitli belediyelerimize yapılan siyasi operasyonlar, bu tablonun daha da netleşmesine neden olmuştur.

Özellikle gençlerin ve muhalefetin hedef alınması, iktidarın korkusunun bir yansımasıdır. Çünkü gençler değişimin, demokrasinin ve özgürlük taleplerinin öncüsüdür. Bu baskı politikalarının tek amacı, halkı korkutmak, sindirmek ve değişim taleplerini bastırmaktır. Ancak bu ülkenin gençleri, ne 12 Eylül’de ne de başka bir dönemde boyun eğmedi. Bugün de eğmeyecektir.

İfade özgürlüğü, demokrasinin temel taşıdır ve Anayasa ile güvence altına alınmıştır. Ancak iktidarın, bu hakkı sistematik bir şekilde ihlal etmesi, yargıyı siyasallaştırması ve adaleti bir korkutma mekanizması olarak kullanması, Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını da derinden sarsmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ve diğer uluslararası yargı organlarının Türkiye’ye yönelik verdiği ihlal kararlarının sayısı her geçen gün artmaktadır. Hukukun üstünlüğü endeksinde ülkemizin her yıl daha da geriye düşmesi, bu baskıcı politikaların somut bir sonucudur.

Bugün sadece Cem Aydın değil, aslında bir fikri ifade eden, bir değişim iradesi ortaya koyan, farklı düşünen herkes hedef alınmaktadır. Unutulmamalıdır ki bu gözaltılar ve baskılar, sadece bireyleri değil, doğrudan demokrasiyi ve toplumsal barışı hedef almaktadır.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu hukuksuz uygulamalara karşı mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Cem Aydın yalnız değildir, gençlerimiz yalnız değildir. Tüm bu baskıcı politikaların ve adaletsizliklerin karşısında, hukuk devleti ilkelerini yeniden tesis edeceğiz.

Bugün bir kez daha ilan ediyoruz: Bu karanlık günler geçicidir. Adaletin, özgürlüğün ve demokrasinin hâkim olduğu bir Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz. Hiç kimse bu ülkenin gençlerinin enerjisinden, halkın değişim iradesinden ve demokrasi mücadelesinden üstün değildir. Hukuk, bir gün herkese lazım olacaktır. O gün geldiğinde, bu hukuksuzluğa imza atanlar da bağımsız mahkemeler önünde hesap vereceklerdir.

Bizler yılmayacağız, yorulmayacağız. Gençlerin enerjisiyle, halkımızın desteğiyle, hep birlikte bu düzeni sandıkta değiştireceğiz.”